






















Acılar
Umudun bileğitaşında
Kıvılcımlandıkça
Gücüne, rengine
Işığın direncine ulaşır.
Yazılar / Söyleşiler’den oluşan kitapları, Nihat Behram külliyatının en önemli bölümlerinde birisidir. Behram’ın yazıları ve söyleşilerinin birinci cildi Özlemin Dili Olsa, ikinci cildi Acının ve Umudun Rengi’dir.
Son kırk yılımızın kültür, demokrasi ve özgürlük mücadelesine, resmi tarih dışında bir perspektif arayanlara, bu süreci devrimci bir aydın ruhuyla solumuş olan Behram’ın eserleri önemli birer kaynaktır. Aynı zamanda sanat-kültür emekçiliğinin ders kitabıdır.
Acının ve Umudun Rengi de Özlemin Dili Olsa gibi bize son kırk yıllık sürecimizin, bu süreçte verilen devrimci kültür, demokrasi ve özgürlük mücadelesinin, inandığı yolda baş eğmez bir yazarın düşünce, tutum ve duyarlığıyla tanıklığını yapıyor.
"Devrim", Nihat Behram’ın ana izleklerindendir. Şair, ezilenlerin, yoksulların yazgısını kaygı edindiği için, "siyasal" alandan uzak durmaz. "Yazınsal / poetik" alanla "siyasal" alan birliktedir onda. "Estetik" olanın diyalektiği ile "eylemsel" olanın diyalektiği örtüşür. Bu güzel buluşma, bize, nesnelerden duyduğumuz haz’dan daha önemli bir şeyler söyler: Düşünce’den duyduğumuz haz!
- Leyla Şahin
(Tanıtım Yazısı'ndan)




GÖĞSÜ KINALI SERÇE
GÜZEL BİR GİRİŞ
Göğsü Kınalı Serçe, Nihat Behram halk masallarımızdan kimilerini şiir diliyle çocuklarımıza aktarmış.
Behram, yapıta bir girişle başlamış. Giriş bir yapıtın anahtarıdır. Okuyucuya yapıt hakkında ipucu vermekle kalmaz, okuyucuyu yapıta doğru çeker de. İyi de yapmış, yapıta ayrı bir özgünlük katmış. Bu bilinen masal girişlerinden değil. Genelde bütün masalların içerikleri hakkında okura bir görüş veriyor.
“…
Çeşmede su yok
Ocakta aş yok
Açlıktan kırılırken
Güzelim halk
Çarşıda bir cadı tüccar gezer
Sırtı pek
Parası bol
Karnı tok.
….
İki bölüme ayrılan yapıtta birçok masal var. Birinci bölümde Göğsü Kınalı Serçe başlığının altında sekiz masal var: Köylü ile Sultan Mahmut, Çiftçi Mehmet Ağa, Yarım Horoz, Canalıcı, Üselek,, Tilki ile Yılan,Topal Sıçan ve Göğsü Kınalı Serçe.
Kuyruğu Zilli Tilki adını taşıyan ikinci bölümde ise beş masal yer almaktadır: Kuyruğu Zilli Tilki, “Kaz Yollasam Yolar mısın?”, “Menekşe Yaprağından İncinen Kızım”, Ayşe Fatma Kuzular, Koca Nine ile İneği.
Olağan üstü öğeler hemen her masalda yer almaktadır. Örneğin: Mülkiyet-üretim ilişkilerinin irdelendiği Yarım Horoz adlı masalda, kahramanın cebine tilkiyi, çayı, canavarı koyması ve bunlarla konuşması…
“-Ne olur , demiş, Yarım Horoz Amca
üşenme
beni de al yanına!
Yarım Horoz çayı da yanına almış
yürümüş ovada boylu boyunca.”
Büyük deneyimler sonucu ortaya çıkan masallarımızın bugüne değin var olması sıra dışılıklarının da göstergesidir.
Hemen her masalda bir ders çıkartılmaktadır. Çoğunlukla kötü, iyi karşısında yenilmektedir, her masalın sonunda. İyi karşısında kaybeden kimi zaman din sömürücüleri, kimi zaman bir sultan, kimi zaman bir üç kağıtçı… Bu da okuyana umut ve geleceğe güvenle bakma duygusu vermektedir. Bilgece sözler edilmektedir, öğretici olmadan, çocukların diliyle. Örneğin Canalıcı masalında şöyle denilmektedir:
“O günden bu yana
iyi yürekli adam
çıkarsız dostları konuklamış
sürmüş yeşertmiş yeniden bahçesini,
kendi emeğiyle bir ömür
gül gibi geçinip gitmiş.”
KIRMIZI BAŞLIKLI KIZ VE…
Ayşe Fatma Kuzular adlı masal Batı masallarını anımsatmaktadır. -Doğudaki sözlü anlatım geleneğinin güçlülüğü ve masalın tarihinin eskiliği bilinen bir gerçek. Bunu söyledikten sonra kimin kimden etkilendiği konusuna girmeyeceğimi belirtmeliyim.- Kimi benzer yönler bulunmaktadır. Başta Kırmızı Başlıklı Kız olmak üzere. Çünkü bu masalda kurnaz bir kurt, koyun ve kuzuları var. Kuzu gün boyunca memelerini sütle doldurmak için çayırlarda otlanmaktadır. Kuzulardan birinin adı Ayşe ötekinin ise Fatma imiş. Akşamda eve geldiğinde kuzularına şöyle seslenirmiş:
“-Ayşe Fatma kuzular
Memelerim sızılar
Açın kapıyı bana
Süt için kana kana”
Kuzular da bu şarkıyı duyunca kapıyı annelerine açarlarmış. İlerideki ormanda yaşayan kurt kuzuları yemek için bildiğimiz (ellerlini beyazlatmak gibi) yöntemlere başvurur. Kuzuları yer. Ancak yavruları yenen koyun da kurdu cezalandırır.
Çocuklarımız için, şiirin güzel, anlaşılır diliyle masallarımızdan güzel örnekler. Göğsü Kınalı Serçe adlı kitap Zekai Bostan’ın güzel resimleriyle bezenmiş.
*Nihat Behram, Göğsü Kınalı Serçe, Büyülü Fener Yayınları, Mayıs 2007-İstanbul

|